İçeriğe geç

Patates hakkında

Yılın her döneminde elimizin altında olan, saklaması kolay, ekonomik ve vazgeçilmez  bir besin kaynağı olan patates, patlıcangillerden  sadece toprağın altında kalan yumruları yenebilen bir bitkidir. Toprağın üzerinde kalan kısmında zehirli maddeler olmasına rağmen kök yumrularında zararlı bir şey yoktur. Filizlenmiş, çimlenmiş, patatesleri tüketmekten kaçınmalıdır. Çünkü bazen bu filizler de zehirlenmelere yol açabilirler.

Ülkemizde, Adapazarı, İç Ege, Niğde ve Kayseri civarlarında bolca yetişen patates nişasta ve protein kaynağı olduğu gibi bol C vitamini de içerir. Piştiğinde salgıladığı seratonin insanı rahatlatmaya yarar. Sindirim sistemi hastalıklarının tedavisinde doğal bir yardımcıdır.

Etlerinin rengi sarı ve beyaz olur. Duymuşsunuzdur, pazarcılar genellikle “sarı patates sarııı” diye bağırırlar, çünkü içi sarı olan patates hem daha lezzetli hem daha makbuldür.

Eti koyu sarı olan patatesler haşlamaya, püre yapmaya uygun olduğu halde içi açık sarı renkte olanlar ise daha az yağ çekme eğilimlerinden dolayı kızartmaya uygundurlar.

Ayrıca patatesin nem oranı ne kadar az ise nişasta oranı o kadar fazladır. Kuru patatesler hem haşlamaya hem kızartmaya uygundurlar, çünkü su oranı azalınca içine katacağımız ıslak malzemeyi, süt, yağ, yumurta vs. daha rahat kabul ederler. Afyon patatesi buna iyi bir örnektir.

Niğde ve Nevşehir patateslerinin nem oranı biraz daha fazladır. Bunlar, salatalar ve çorbalar için uygundurlar.

Bir de nişasta oranı düşük nemi fazla olan lezzetine doyum olmayan patates türü var ki bunları taze patates olarak tanırız. Haşlayıp kabuğunu soyarak yediğimizde tadına doyum olmaz.

Bir keresinde gazetede Arman Kırım’ın bir yazısında okuduğuma göre kullandığınız patatesin nişasta oranını anlamak için şu yöntemi uygulayabilirsiniz: Bir kaba bir ölçü tuz on bir ölçü su koyuyoruz ve patatesleri bu karışımın içine bırakıyoruz. Yüzen patateslerin nişasta oranı düşük dibe çökenlerinse yüksekmiş.

Yorum bırakın