Bir Tabak “MAKARNA LÜTFEN!”
Bir önceki “makarna” yazımda sonraki günlerde demleme makarna tarifi vereceğimden söz etmiştim. Düşüncem, çocukluğumda hasta olduğumuz zaman hem beslesin hem de kolayca yiyelim diye anneannemin bize pişirdiği sütlü kalın makarnayı tarif etmekti. Oysa tam da o yazımı hazırlarken “Makarna Lütfen!” markasıyla tanıştım ve demleme makarna tarifim için gıda mühendisi bir annenin hazırlayıp satışa sunduğu bu makarnayı denemeye karar verdim. Şimdilik ınternet üzerinden satış yapıyorlar ve siparişiniz 2-3 gün içinde elinize geliyor. Bu ürünün diğerlerinden farkı yeni bir marka olması değil, nasıl bir makarna olması. İsterseniz bu konuda ben ahkam kesmeyeyim de, bu çok özel sağlıklı makarna hakkında, yaratıcısı, gıda mühendisi ve duyarlı bir anne olan Tuğba Bayburtluoğlu’nun sözleriyle bilgilenelim.Bu bilgileri tarifimin hemen arkasında bulabilirsiniz.
Ben de makarnamı tıpkı Tuğba Hanım’ın paketlerin üzerinde verdiği şekilde pişirdim ve kendime göre malzemelerle tatlandırdım. Dört kişilik makarna paketini üç kişi yedik ve birbirmizin tabağında gözümüz kaldı. Gerçekten çok başarılı olduğunu söyleyebilirim, ancak bir kez daha hatırlatmalıyım ki bu makarnaların demleme usulü pişirilmesi şart, aksi halde bütün sebze özü ve vitaminler suyla gidebilir .Ya da bu suyu muhakkak çorbada değerlendirmek gerekli.
Bugün sebzeli tam buğday makarnasını sizler için pişirdim. Bakalım nasıl olmuş.
1 Paket “Makarna Lütfen” sebzeli tam buğday makarnası (Kereviz, brokoli ve ıspanak) 240 gram – 4 porsiyon
Her porsiyon için 1- 1,5 bardak su
1 yemek kaşığı zeytinyağı ve az tuz
Sos olarak:
Kaynattığım sütlerden dondurmuş olduğum kaymaktan bir kahve fincanı kadar.
1 avuç kırılmış ceviz
Bir miktar rendelenmiş kaşar peyniri
2 çorba kaşığı kadar gomashio(gomasyo). Susam ve deniz tuzunun belli bir oranda, ayrı ayrı kavrulması ve birlikte öğütülmesiyle ortaya çıkan çok leziz bir ‘baharat’.Bunu bulabileceğiniz adreslerden biri de bayramicyenikoysiparis@gmail.com . Bu adresten doğal salça,bal ve süper bir keçi/koyun karışımı beyaz peynir de isteyebilirsiniz.
Makarnayı iyice kaynamakta olan suya atıp, kapağı açık olarak ara sıra tahta kaşıkla karıştırarak kaynatıyoruz, bir kaşık yağ ve tuzunu ekliyoruz. Az yağ koymamın sebebi daha sonra kullanacağım süt kaymağı yüzündendir.Tuzu da az koymamaın nedeni yine gomashio da ve peynirde yeteri kadar tuz olmasıdır. Tarifte verildiği gibi 11-12 dakika süren bu pişirme işleminden sonra makarnamızı suyunun çoğunu çekmiş oluyor. Sofraya tabakları koyana kadar geçen 2-3 dakika süre içinde tenceremin kapağını kapatıp makarnamın demlenmesini sağladım. Bu süreyi kesinlikle uzatmamalısınız yoksa makarnalar yapışacaktır.
Makarnayı tabaklara bölüştürdükten sonra üzerlerine 1 kaşık buzluktan çıkarttığım süt kaymağından, biraz kaşar peyniri rendesi, ceviz ve biraz da gomashio ekliyorum.
Soğutmadan hemen tüketmenizi öneririm.
Makarna, Lütfen!’in hikayesi, makarnanın Akdeniz’de keşfinden çok çok sonra 2011’de başladı. Aklıma sebze ile makarnayı birleştirmenin düştüğü o ilk günlerde önceliğim aile beslenmesine daha fazla sebze katmaktı. Bir de annelik adına ara verdiğim 15 yıllık gıda mühendisliği kariyerime güzel bir dönüş yapmak istiyordum.Şimdi geriye bakınca kafamın içinde dolaşan bu sorulara cevaplamam için üç şeyin canımı sıkması gerekiyormuş meğer.
-Bir kilo ıspanağı aldığın gibi çürütmeden yıkamak gerek. Onun için de en az 35 dakika ve litrelerce su harcamak lazım. Bir de üstüne insanın beli ağrıyor.
-Yabancı yemek programlarında gördüğüm sağlıklı, lezzetli ve pratik çözümler Türkiye’de yok ve hatta hiç gelmeyecek.
-Bizim evde kerevizi, brokoliyi sadece ben yiyorum, bir şey yapmam lazım.Yaptım da. Kerevizi bir güzel haşlayıp, püre haline getirdim, tam buğday unu ile karışıtırıp ev eriştesi yaptım. Kerevizin kokusunu evi havalandırıp kaybettim, akşama erişteyi çok soslamadan sofraya koyduVe zafer!!
Kerevizli eriştem, baş gurmem eşim tarafından pek beğenildi.
Hikayenin bundan sonrasını bir film misali hızla geçiyorum. En başta undan vazgeçip daha besleyici olduğu için irmik kullanmaya başladım. Farklı sebzeleri çeşitli oranlarda denedim. Hazırlaması zahmetli olabilen kereviz, ıspanak ve brokolide karar kıldım. Sebzelerin tadının makarna içerisinde eriyip gideceği en yüksek oranı tutturdum. Tadı zenginleştirsin diye bir çimdik tuz koydum. Bunlar yetmedi diyabetler de diyet yapanlar da makarnadan uzak kalmasınlar diye Sebzeli Tam Buğday Makarnasını hazırladım. Kim denediyse çok beğendi, mutlaka piyasaya çıkarmam gerektiğini söyledi. Olur mu olmaz mı, becerir miyim beceremez miyim soruları yavaş yavaş o kadar da korkutucu gelmemeye başladı.Gıda üretimi ve satışı tek kişilik bir iş değildir. Fikir seviyesinden fiiliyata geçerken birinci tekilden birinci çoğula döndü tabi özneler. Üretiminden etiketlenmesine, fotoğraf çekiminden sitenin tasarımına kadar her aşamada ailem ve dostlarımla hem saf bir heyecan hem de profesyonel bir disiplin ile çalıştık.Uzun lafın kısası Makarna, Lütfen!, hikayesinin çok çok başında yeni bir marka. Umarız güzel bir hikaye olur.
Daha fazla bilgi için:www.makarnalutfen.com