İçimiz dışımız incir/ İncir pestili de yaptık.
Ha bugün ha yarın derken bahçemizin incir ağacı ve sokaktan bahçemize komşu olmuş ağaçların dalları incirle doldu. Ama ne incir, sormayın. Toplasan bir türlü toplamayıp dalında kurusun bıraksan başka türlü. Bu kurutma konusu çok uzun ve bunu işinin uzmanının ağzından bir daha ki, sefer yazacağım. Anlaşılan o ki üç haftadır olgunlaştıkça topladığımız incirlere daha olgunlaşmayı bekleyen nicesi eklenecek. Aslında bu işi kurallarına uygun yapmayı bilseydik bir bu kadar inciri ziyan da etmezdik. Ah o ağaçların dibine düşüp ziyan olanlar var ya! Esasen onlar da doğal gübre oldukları için o kadar da üzülmüyoruz ama olgunlaşan incirlere uzanırken bütün üstümüz başımız uzanamadığımız daha yüksek dallarda iyice olmuş ve patlamış incirlerden akan baldan nasibini alıyor da ona yanıyoruz. Bir tırmanış üç kilo incir ardından acil duş… Saç, baş bal içinde yoksa. Yine lafa daldım değil mi? Haydi şimdi geleyim incir pestilini nasıl yaptığıma ve nu doğal şekerli tatlıyı nasıl değerlendirmeyi düşündüğüme. Sözün burasında unutmadan bu pestil işine kızlarım sayesinde bulaştığımı da belirtmeliyim. Eksik olmasınlar biz tatildeyken incirle baş etmenin yolunu böyle bulmuşlar da biz de döndükten sonra durmadan yenilerini yapıyoruz.
Yaklaşık 3 kg incir
3 adet fırın tepsisi
3 tabaka yağlı kağıt
İyice yıkayıp 10 dakika kadar sirkeli suda beklettiğim incirleri dörde bölerek büyükçe bir tencereyle ateşe koydum. On dakika kadr kısık ateşte üzeri kapalı olarak pişirmeye başladım. Bu arada incirler suyunu saldı ve tencerenin kapağını açıp altını iyice kıstım. İyice kısık ateşte 20 dakika kadar daha kaynayan incirleri el blenderiyle marmelat kıvamına gelene kadar ezdim ve sonra iyice suyunu çekene kadar ( 20 dakika gibi ) pişirmeye devam ettim. Ardından marmelat kıvamında olan inciri üzerine yağlı kağıt yerleştirdiğim fırın tepsilerine döktüm. İncecik bir tabaka halinde olmalarına dikkat ettim( en fazla 1/2 cm kalınlık) Ve sonra da güneş alan bir masa üzerine yerleştirdiğim bu tepsilerin üzerlerini tülbentle iyice örttüm ve kurumaya bıraktım. Sürekli güneşte olması kaydıyla tam bir hafta sonra pestilim iyice kurumuştu. Bu süre her şehirde ve ortamda değişebilir. Pestilimin kuruduğunu zahmetsizce yağlı kağıttan ayrılabilmesinden anladım.
Tepsiden ayırdığım pestili üzerinde bulunduğu yağlı kağıtla birlikte rulo yaptım ve iki gün mutfakta beklettikten sonra çeşitli boylarda kestim.
Bir kısmını rulo halinde kapalı bir kapta saklamaya bırakırken büyük bir kısmını da 2 parmak eninde 4 parmak uzunluğunda parçalar şeklinde kestim ve içlerine dövülmüş fındık, ceviz veya badem koyarak iki yanı açık dolma gibi sardım. Şimdi bunlar bayramda doğal tatlı olarak ikram edilecekler. Belki de konu komşuya tadımlık armağan olacaklar. Ama muhakkak ağızlara tat, gönüllere hoşluk getirecekler.
Afiyetle hoş kalınız…