Makarna Pişiriyoruz / Mantar ve Bezelye Soslu Tagliatelle
Haşlanmış makarnanın, aynı oranda yenecek ekmekten daha az kalori sağladığı ve bu yüzden de inanışın tersine şişmanlatmayan bir temel gıda maddesi olduğunu biliyor muydunuz? Evet, doğru görüyorsunuz, makarna şişmanlatmıyor. Ancak İtalyan kültürünün dünyaya tanıttığı o nefis makarna sosları var ya, işte bütün suç onlarda. Onlar işin içine girince bu masum yiyecek bir anda kalori deposu olabiliyor. Doğrusunu isterseniz ben de bugün size azıcık suçlu olsa da beğeneceğinizi umduğum ve benim çok sevdiğim bir makarna tarif edeceğim. Ama öncesinde genel olarak iyi makarna pişirebilmek için bilinmesi gereken bazı püf noktalarından bahsetmek istiyorum. “ Ne olacak ki, alt tarafı bir makarna pişirirsin olur biter.” Dense de iyi pişmeyen veya lapalaşıp yapışan bir makarnayı kimse yemek istemez.
Haydi gelin, her an elimizin altında olan, bazen ana yemek bazen tamamlayıcı olarak soframıza gelen makarnayı pişirirken neler dikkat etmeliymişiz, bir bakalım.
Makarnayı iki ayrı şekilde pişirebiliriz. Haşlayarak veya demleyerek. Haşlama makarna, içine sosu sonradan katılan, demleme makarna ise herşeyi birlikte pişirilen ve suyu hiç süzülmeyen makarnadır. Bugün haşlama makarnadan söz edeceğiz ama hemen çok yakında demlenerek pişirilen suyla veya sütle pişirilebilen makarna çeşitlerinden de söz edeceğim.
– Makarnayı haşlamak için her zaman büyük ve mümkünse yüksek bir tencere kullanmalı. Bugün piyasada bu iş için özel tencereler bulunuyor.
-Kullandığımız makarnanın paketinde yazan pişirme talimatlarına uyalım.
-Haşlama suyunun 100 gr. makarna için 1 lt. olması yani 5oo gr. lık bir paket makarna için yaklaşık 5 lt. su kaynatmamız gerekiyor.
-Haşlama suyu ancak iyice kaynayıp fokurdadıktan sonra içine bir miktar tuz atmalı sonra makarnayı tencereye koymalı ve ilk üç beş dakika tahta bir kaşıkla karıştırmalıyız. Bu şekilde haşlanan makarna yapışmayacaktır.
-Bilinenin aksine haşlama suyuna yağ eklenmemelidir. Makarnamız yağını sosundan alacaktır.
-Makarnamız çoğunlukla 8-9 dakikada pişecektir. Ancak pişip pişmediğini anlamanın kolay bir yolu da bir parça makarnayı mutfak fayansına fırlatmaktır. Eğer makarnamız düşmüyor yapışıyorsa, kendileri al-dente denen hafif dirice kıvamda pişmiş demektir.
-Haşlanan makarnayı hemen ayaklı ve ince delikli bir süzgeçten süzüyor, kesinlikle durulamıyoruz. Süzdüğümüz makarna suyunu çorba yaparken kullanabiliriz. Böylece suya karışmış olan mineral ve nişastayı da ziyan etmemiş oluruz. Hatta bazı tariflerde kullanmak için bu sudan bir bardak saklamak gerekebilir.
-Süzgece aldığımız makarnayı hemen geniş bir servis tabağında sosuyla buluşturup, karıştırmak suretiyle bekletmeden servis yapmalıyız.
-Sadece soğuk olarak servis yapılacak makarna salatasının makarnasını ılık suyla durulayabiliriz.
Gelelim tarifimize.
MALZEMELER:
Ana yemek olarak servis edeceksek 3 kişi için
Hazırlama süresi: 20 dakika
250 gr. tagliatelle tipi makarna( erişte- ancak bu ölçü köy eriştesi için uygun değildir)
2,5 /3 lt. su
Tuz
Mantarlı,bezelyeli sos için:
1 kase haşlanmış bezelye
1 kase ince kıyılmış mantar
1 adet kuru soğan
2 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
1 çay bardağı süt kaymağı veya ½ çay bardağı çiğ krema
Tuz, iri çekilmiş taze karabiber
Süslemek için bir dal taze biberiye
YAPILIŞI:
Makarnamız hemen haşlanacağı için sosu önceden hazırlıyoruz. Bunun için bir tavada çok az zeytinyağı ile ufacık küp şeklinde kıyılmış soğanı , sarımsağı ve ardından mantarı iyice pembeleştiriyoruz. Önceden haşlanmış olan bezelyeyi de ilave ettikten sonra süt kaymağını veya kremayı ekliyoruz. Bu arada bir yandan yukarıda tarif edildiği gibi makarnamızı bol suda haşlıyor ve süzüyoruz.
Büyük bir servis çanağında makarna ve sosu buluşturuyor hemen servis yapıyoruz.
Afiyet Olsun.
Makarna hakkında:
İtalyanların dünyaya tanıttığı iddia edilen makarnanın geçmişinin aslında Arap ve Çin uygarlıklarına kadar dayandığı sanılmaktadır. İtalyanlar “pasta” veya uzun ince ip anlamına gelen “spaghetti” diye adlandırsalar da ülkemizde de makarna diye bildiğimiz bu hamur işinin adını eski Yunanca “ makar” yani “kutsal” kelimesinden aldığını ve günümüze “ maccaroni” olarak geldiğini düşünenler de az değil. Makarnayı Amerikalılar , “noodles” – “macaroni”, İngilizler “pasta” –“macaroni”, Almanlar ise “Nudel” diye adlandırıyorlar. Bu gün artık elde değil de fabrikalarda üretilen makarnanın yaklaşık dörtyüz çeşidi vardır.Lazanya, spagetti, tortellini, ravioli (mantı), penne, fettucine, tagliatelle (erişte), farfarella (kelebek), yüksük, burgu, fiyonk bunlardan sadece bir kaçı.
Protein deposu durum buğdayından üretilir.
Bazı çeşitleri üretilirken yumurta da kullanılır.
Hem besleyici hem de doyurucu olan makarna uzun süre tok tutar.
Ekonomiktir.
Kilo almayı önler.
Tamamen bitkisel olduğundan kollestrol içermez.
İştahı azaltır,
Enerjinizi sabit tutar,
Şeker hastalığına yakalanma riskini azaltır,
Kalp – damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltır.
Lif bakımından da oldukça zengindir.
Günlük enerji gereksinimimizi karşılar.
Makarnanın tarihine ve bugüne gelene kadar geçirdiği serüvene bakmayı da bir başka yazıma bırakıyorum.
Sevgi ve sağlıkla kalın!