İçeriğe geç

Doğaya Saygı Lütfen!

23 Haziran 2013

1-doğa
Sevgili ‘mutfakpenceremden’ bakanlar!
Biliyorum çoğunuz bu sayfalarda sofralarınıza yenilikler katmak,bir başka mutfaktan gelecek kokular ve tatlardan esinlenmek için dolaşıyorsunuz. Kim neyi daha kolay pişiriyor, kim daha farklı bir lezzet sunuyor, kimin reçeteleri daha doğru gibi kriterleriniz var doğal olarak.
Biliyorsunuz tam bir aydır tarif vermedim, veremedim. Blog sayfamı açmak bile istemedim ama bugün silkelendim ve sayfama yeniden dönmeye yazılarıma kaldığım yerden devam etmeye karar verdim. Tam sizin için sıcak yaz günlerine ve yaklaşmakta olan Ramazan ayına uygun bir tarif yazmaya niyetlenmişken mail kutumda aşağıdaki duyuruyu buldum. Düşündüm ki bu metni sizlerle paylaşmadan yeni yazılara başlayamayacağım. Onaylar veya onaylamazsınız,çünkü kimse bir diğeriyle aynı fikirde olmak zorunda değil hatta olmamalı. Çok seslilik, çok renklilik ülkemin yüzyıllardır içinde bulunduğu bir ortam. Hepimiz hoşgörü ve saygı çerçevesinde özgürce fikirlerimizi söyleyebilmeliyiz. Ancak sözkonusu DOĞA olunca sanıyorum aşağıdaki metin çoğunluktan onay alacaktır.Çünkü katledilmekte olan çocuklarımızın,torunlarımızın geleceği olan yaşam kaynaklarımızdır.
Bu metin  aşağıda imzası olan kuruluşlar tarafından aslında yıllardır yazılıp çizilmekte ama pek dikkate alınmadığı aşikar.Gezi Parkı olaylarının ardından daha da güçlü bir sesle dile getirdikleri düşüncelerini paylaşmama izin verdikleri için kendilerine teşekkür ederim. Metnin noktasına virgülüne dokunulmamıştır.
Herşey doğa için, herşey geleceğe bırakacağımız miraslar için…
Salı günü yeniden birarada olmak üzere…
Mutfakpenceremden/Işıl Ertunç
Doğanın Hakları İade Edilsin
Doğaya Saygılı Politikalar İstiyoruz
Biz aşağıda imzası bulunan kuruluşlar, doğanın haklarınısavunan ve insanın doğa üzerindeki hakimiyeti yerine “doğa ile uyumu”için hizmet edenler olarak, öncelikle Türkiye’de doğaya ve insana karşıuygulanan şiddetin, ivedilikle son bulmasını arzu ediyoruz.Gezi Parkı özelinde, parkın halka ait bir park olarakkalmasını istiyoruz ve bu çerçevede Taksim Dayanışması’nın taleplerinidestekliyoruz. Öte taraftan doğa hakkının referandum konusu olabileceğinidüşünemiyoruz. Doğa Hakkı seçim yapabileceğimiz bir hak değildir vevaroluşumuza dair, doğuştan gelen hakkımızdır. Bu nedenle, tüm insanların, kendi yaşam alanlarınıetkileyecek kararlarda katılımcı olmalarının sağlanması gerektiğine inanıyoruz.Gezi’de şiddet gören ağaçlar, hayvanlar veinsanlar; HESlerle tahrip edilen nehirlerin, yapılaşmayla yok edilen ormanların,madenlerle yok edilen doğanın, termik santrallerle değişen iklimlerin, yoğunturizm ve kültür balıkçılığıyla yok edilen körfez ve kıyıların, dip ağlarıylayok edilen denizlerin, kimyasallarla yok edilen toprağın ve üzerindeki canlıyaşamın sembolüdür. Oysa hepimiz biliyoruz ki ağaçlar, ormanlar, nehirler, göller, kıyılar, iklimler,toprak ve üzerindeki canlılar bir bütündür ve onlara yönelen tehdit birbumerang gibi insana döner.Gezi eylemlerine şiddet gösterilerekgörmezden gelinen meselenin sadece birkaç ağaç olmadığının, doğa ile uyumluyaşama hakkının insanların elinden alınması olduğunun farkındayız.Öncelikle bu şiddet ortamı dindirilmelive barışçıl bir ortam sağlanmalıdır. İnsanların, doğal yaşam alanları veekolojik yaşam haklarını savunan yasalar ve bu yasaların uygulanmasınısağlayacak mevzuat ortaya konmalıdır.Gezi eylemleri, kaybedilen ekolojikhaktan doğmuş, doğayı odağına alan geniş çaplı bir halk hareketi olmasıaçısından öncü ve önemlidir. Budirenişi başlatan ağaçların hakkını savunanlar, daha önce de başka mecralardaseslerini duyurmaya çalıştılar. Direnişin öncü sarsıntıları, daha küçükgruplar ve etkisizleştirilen eylemlerde yaşanmıştı: HES’ler, Tabiatı veBiyoçeşitliliği Koruma Kanunu, nükleer ve termik santraller, 3. Boğaz Köprüsü,3. havaalanı, imar mevzuatı, tohum yasaları, GDO’lara geçit veren kanun ve uygulamalar,Büyükşehir Belediyeleri Yasası, Maden Yasası, ormanve tarım alanlarımızı yapılaşmaya açan; kırsaldaki küçük üreticilerin yaşamınızorlaştıran yasal uygulama ve politikalara gösterilen tepkiler verildi veverilmeye devam ediliyor.

Yıllardırdoğaya uygulanan şiddet içerikli ve “yaptım oldu”cu anlayış, şimdi GeziParkı’nda önce ağaçlara, ardından insanlara ve diğer canlılara karşı vücutbuluyor. Bunu üzülerek gözlüyoruz.

Biz,aşağıda imzası bulunan doğa koruma ve ekolojik yaşam örgütleri, insana vedoğaya yönelik şiddetin ivedilikle durdurulmasını, doğayla insanın birlikte,uyum içerisinde yaşamasına izin veren düzenlemeler için işbirliği ortamınınyaratılmasını talep ediyoruz. Doğanın parçası olduğumuzu unutmadan, doğanınhaklarına saygılı kentsel ve kırsal yaşam politikaları üretilmesini veuygulanmasını talep ediyoruz.

Bu yoldaatılacak samimi adımlara, ekolojik yaşam ve doğa koruma toplulukları olarak hertürlü desteği vermeye hazırız.

Saygılarımızla,AtaköyPlatformuAsin ve MandalaKörfezlerini Koruma PlatformuBayramiçYeniköy Kazdağları Ekolojik Yaşam ve Tohum DerneğiBuğdayEkolojik Yaşamı Destekleme DerneğiÇEKÜLDoğaAraştırmaları Derneği

DoğaDerneği

Doğal veTarihi Değerleri Koruma Derneği

DoğalYaşam Derneği

Ege Derneği

EKODOSD

ErgenePlatformu

GreenpeaceAkdeniz

GürselTonbul Organik Çiftliği

HayvanYaşam Haklarını Koruma Derneği

İstanbulKuş Gözlem Topluluğu

ODTÜBiyogen

SinekSekiz Yayınevi

Slow FoodAnkara

Slow FoodFikir Sahibi Damaklar

Slow FoodYağmur Böreği

SokakBizim Derneği

TEMATürkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı

WWF -Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı)

YeşilAdımlar Derneği

Yeşilist


Reklam
No comments yet

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: