Doğaya Saygı Lütfen!
Doğaya Saygılı Politikalar İstiyoruzBiz aşağıda imzası bulunan kuruluşlar, doğanın haklarınısavunan ve insanın doğa üzerindeki hakimiyeti yerine “doğa ile uyumu”için hizmet edenler olarak, öncelikle Türkiye’de doğaya ve insana karşıuygulanan şiddetin, ivedilikle son bulmasını arzu ediyoruz.Gezi Parkı özelinde, parkın halka ait bir park olarakkalmasını istiyoruz ve bu çerçevede Taksim Dayanışması’nın taleplerinidestekliyoruz. Öte taraftan doğa hakkının referandum konusu olabileceğinidüşünemiyoruz. Doğa Hakkı seçim yapabileceğimiz bir hak değildir vevaroluşumuza dair, doğuştan gelen hakkımızdır. Bu nedenle, tüm insanların, kendi yaşam alanlarınıetkileyecek kararlarda katılımcı olmalarının sağlanması gerektiğine inanıyoruz.Gezi’de şiddet gören ağaçlar, hayvanlar veinsanlar; HESlerle tahrip edilen nehirlerin, yapılaşmayla yok edilen ormanların,madenlerle yok edilen doğanın, termik santrallerle değişen iklimlerin, yoğunturizm ve kültür balıkçılığıyla yok edilen körfez ve kıyıların, dip ağlarıylayok edilen denizlerin, kimyasallarla yok edilen toprağın ve üzerindeki canlıyaşamın sembolüdür. Oysa hepimiz biliyoruz ki ağaçlar, ormanlar, nehirler, göller, kıyılar, iklimler,toprak ve üzerindeki canlılar bir bütündür ve onlara yönelen tehdit birbumerang gibi insana döner.Gezi eylemlerine şiddet gösterilerekgörmezden gelinen meselenin sadece birkaç ağaç olmadığının, doğa ile uyumluyaşama hakkının insanların elinden alınması olduğunun farkındayız.Öncelikle bu şiddet ortamı dindirilmelive barışçıl bir ortam sağlanmalıdır. İnsanların, doğal yaşam alanları veekolojik yaşam haklarını savunan yasalar ve bu yasaların uygulanmasınısağlayacak mevzuat ortaya konmalıdır.Gezi eylemleri, kaybedilen ekolojikhaktan doğmuş, doğayı odağına alan geniş çaplı bir halk hareketi olmasıaçısından öncü ve önemlidir. Budirenişi başlatan ağaçların hakkını savunanlar, daha önce de başka mecralardaseslerini duyurmaya çalıştılar. Direnişin öncü sarsıntıları, daha küçükgruplar ve etkisizleştirilen eylemlerde yaşanmıştı: HES’ler, Tabiatı veBiyoçeşitliliği Koruma Kanunu, nükleer ve termik santraller, 3. Boğaz Köprüsü,3. havaalanı, imar mevzuatı, tohum yasaları, GDO’lara geçit veren kanun ve uygulamalar,Büyükşehir Belediyeleri Yasası, Maden Yasası, ormanve tarım alanlarımızı yapılaşmaya açan; kırsaldaki küçük üreticilerin yaşamınızorlaştıran yasal uygulama ve politikalara gösterilen tepkiler verildi veverilmeye devam ediliyor.
Yıllardırdoğaya uygulanan şiddet içerikli ve “yaptım oldu”cu anlayış, şimdi GeziParkı’nda önce ağaçlara, ardından insanlara ve diğer canlılara karşı vücutbuluyor. Bunu üzülerek gözlüyoruz.
Biz,aşağıda imzası bulunan doğa koruma ve ekolojik yaşam örgütleri, insana vedoğaya yönelik şiddetin ivedilikle durdurulmasını, doğayla insanın birlikte,uyum içerisinde yaşamasına izin veren düzenlemeler için işbirliği ortamınınyaratılmasını talep ediyoruz. Doğanın parçası olduğumuzu unutmadan, doğanınhaklarına saygılı kentsel ve kırsal yaşam politikaları üretilmesini veuygulanmasını talep ediyoruz.
Bu yoldaatılacak samimi adımlara, ekolojik yaşam ve doğa koruma toplulukları olarak hertürlü desteği vermeye hazırız.
DoğaDerneği
Doğal veTarihi Değerleri Koruma Derneği
DoğalYaşam Derneği
Ege Derneği
EKODOSD
ErgenePlatformu
GreenpeaceAkdeniz
GürselTonbul Organik Çiftliği
HayvanYaşam Haklarını Koruma Derneği
İstanbulKuş Gözlem Topluluğu
ODTÜBiyogen
SinekSekiz Yayınevi
Slow FoodAnkara
Slow FoodFikir Sahibi Damaklar
Slow FoodYağmur Böreği
SokakBizim Derneği
TEMATürkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı
WWF -Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı)
YeşilAdımlar Derneği
Yeşilist

—
—