İçeriğe geç

“Denizgöründü” Ne güzel bir köy ismi değil mi?

03 Ağustos 2015

1-Downloads5

 

Zaman garip bir şey; bir bakıyorsun kaplumbağa misali, bir bakıyorsun sesten hızlı… Ayak uydurmak zor olabiliyor bazen. Nereden zamana takıldım bugün biliyor musunuz? Sevgili Elif, Neslihan ve Bülent Genç ailesinin Denizgöründü günlüklerini takip ederken birden onların kentten köye göçlerinin başlangıç tarihine baktım da, işte o anda sorgulamaya başladım zamanı. Çiftliğe ilk tohumu attıklarında gelen fotoğraflarla son yayınladıkları fotoğraflar arasındaki muhteşem farkı gördüğümde sanki aradan yıllar geçmiş gibiydi.( benim için yani) Sonra döndüm, ilk paylaşımlarının tarihlerine baktım; aaaaa, araziye kondurdukları  yuvalarının temelini atalı( yoksa  çakalı  mı demeliyim )henüz bir yıl bile olmamış. Yanılıyor muyum diye bir kez de kızıma sordum. (Daha önce bu konuda paylaştığım yazımı okuyanlar bilirler; Genç ailesi kızım Burcu’nun çok yakın arkadaşlarıdır. Özellikle de küçük Elif.) Burcu da önce bir düşündü, sonra doğruladı beni. 2014 Baharında satın almışlar Bülent’le Neslihan Çanakkale merkeze bağlı Denizgöründü köyündeki arazilerini. Yani şu an köyde, toprakla haşır neşir ve yarı yerleşik olarak  ilk yazlarını geçirmekteler. Neslihan’ın işi nedeniyle henüz bütün aile sürekli birlikte yaşayamıyorlar çiftlikte ama bildiğim kadarıyla kentten tamamen kopmalarına çok az kalmış. Genç ailesini Burcu Bayramiç’te yaşadığı süreçte tanımıştık. Yani tanımıştık derken, hani birlikte zaman geçirdik dersem yalan olur. Sadece on dakikalık bir karşılaşma ve sonrası Burcu’nun deklanşöründen ve anlatılarından kurulan bir dostluk demeliyim tanışıklığımıza. Bir de tabii Bolo Bolo’da sevgili Neslihan’la bir kez daha görüştüğümüzü eklemeliyim. Şimdilerde küçük Elif’i görmek ve köy yaşamına yakından şahit olmak için can atıyorum. Tabii Denizgöründü Çiftliği de  son derece ilgimizi çekiyor. Ne de olsa az kaldı bizim de köye göçmemize…

1-Desktop1

 

Çiftlikte bu zaman içinde neler olmuş bitmiş bakmadan önce size biraz Genç ailesini tanıtmalıyım; Neslihan ve Bülent bir yıl öncesine kadar beton duvarlar ve yürüyen konserve kutularına mahkûm bir şehirde yaşayan sanatçı bir çifttiler. Oysa on yıllık beraberliklerinde hayallerini hep doğada yaşamak üzerine kurmuşlardı. Onlara kalsa beş yaşındaki kızları Elif de doğada dünyaya gelmeliymiş ama olmamış. Neyse ki Elif okula başlamadan önce köye tamamen yerleşmiş olacaklar. Zaten Elif için şehirde geçirdikleri günler günden sayılmıyor. Onun da gözü anne babası gibi hep duvarsız mekânlarda, yeşillerde, toprağa kök salmış bitkilerde, koyunlarda, keçilerde özgürce koşan tavuklarda…

1-Downloads6

Burada noktayı koyup kızım Burcu’nun 2014 sonbaharında Yeşil Gazete’ye yazdığı yazıyı tekrar paylaşmalıyım. Ne de olsa o da Genç ailesinin doğadaki ilk yuvalarının inşaatı sırasında kısa bir süre için de olsa yanı başlarındaydı.

http://yesilgazete.org/blog/2014/09/13/denizgorundu-mektuplari-anneee-bu-agaclar-tayyibin-agaclari-mi-burcu-ertunc/

Neslihan ve Bülent’in göç sürecini ve köy yaşamlarını bu yazıdan sonra kendi kaleme aldıkları Denizgöründü Mektupları’ndan daha yakından takip edebiliyoruz.

http://yesilgazete.org/blog/2014/10/20/denizgorundu-mektuplari-bu-cicekler-badem-icin-bulentneslihanelif-genc/

Her iki yazıda da en çok ilgimi çeken satırlar Elif’in köy yaşamına ne kadar hızla ayak uydurmasıyla ilgili olanlar. Hele hele köpekleri Badem yeni hayatını sevsin ve kolayca alışsın diye kulübesinin önüne çiçekler koyması yok mu…

Evet, nasıl demişler;  “ Hayaller ancak kurulunca gerçekleşen şeylerdir

Genç ailesinin hayalleri de geçtiğimiz  sonbaharda gerçekleşmeye başlamış.

1-Downloads7

http://yesilgazete.org/blog/2015/03/07/denizgorundu-mektuplari-3-takvimler-kuzu-gobegini-gosteriyor-bulent-genc/

Gerek Bülent gerek Neslihan o kadar güzel kelimelere dökmüşler ki çiftlikte geçen zamanı, insanın üzerine bir şeyler yazması inanın kolay değil. Ancak Bülent’in şu yorumunu yazılarından cımbızlamadan duramadım:

Doğa işini bilir

Kar ve soğuktan öldüğünü sandığı ekinlerinin kar altından sapasağlam çıktığını görünce sevinen Genç ailesinin arkadan gelen donla ürünlerini alamadan kaybetmesi karşısındaki yorumuydu bu kısacık cümlecik. Az, öz, bilge… Doğayı kabullenme, uyumlanma.

Yeter ki atalarımızın sözüne kulak verelim, doğa armağanını veriyor,atalık mercimek tohumundan 2 avuç ekip 2kilo aldık.tohumlarımız çoğalıyor. Toprak, ne verirsek çoğaltıp geri veriyor, diyor Bülent.

1-Downloads8

 

 

 

 

1-Downloads11

Son konuşmamızda duyduğuma göre küçük Elif bu yıl evlerinden tam 20 km uzakta,Çanakkale’nin Güzelyalı köyünde on kişilik,toplu eğitim yapılan bir okulun tek sınıfında eğitimine başlayacakmış. Çok mutlu bir eğitim süreci olacağını tahmin edebiliyorum şimdiden.

1-Kolajlar19

 

Sahi bu köyün adının neden Denizgöründü olduğunu da yazacaktım değil mi; efendim bu köyde sadece gün batımı olduğunda uzaklardan deniz görünürmüş de ondan. Umarım Genç ailesi yıllarca köylerinden mutlu musmutlu günbatımları izlerler…

 

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: