Kızartmadan Yapılan Sağlıklı Karnıyarık

En sevdiğim, sanırım onsuz yapamayacağım yemeklerin başında patlıcan yemekleri gelir. Oturtması, silkmesi, kızartması, karnıyarığı, közlenmişi, sarması, dolması, kebabı, hünkarın beğenip imamın da bayıldığı bin bir çeşit yemeği yapılır ülkemiz mutfaklarında. Burada saydıklarım en bilindikler. Yörelere göre çeşitlere önümüzdeki günlerde yer vereceğim.

Kış günlerinde en çok özlemini duyduğum bu sebzenin ilk turfandaları bugün geldiler. Körpecik gövdeleri, cilalanmış gibi duran kabukları, bembeyaz etleriyle mutfağıma hayat getirdiler. Baktım ki her zaman rastlanamayacak kadar ufaklar hemen karnıyarık yapmaya niyetlendim. Neredeyse on yılı aşkındır, sağlıklı beslenme açısından kızartmaları mutfağımdan uzak tutmaya çalışıyor bu yüzden de patlıcan yemeklerini kızartmadan yapmaya özen gösteriyorum. Diyeceksiniz ki “birçok yemek tarifinizde kızartma var, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu”  Bazı tarifleri esasına uygun verip yanına da tercih ettiğim yapılış şeklini ekliyorum ve bu şekilde devam etmek istiyorum. Doğal ve sağlıklı beslenmek için çeşitli yol ve yöntemleri abartmadan deneyip bunları paylaşmaya çalışıyorum. Aslında her şeyi azar azar yemekten zarar gelmeyeceğine inananlardanım. Her gün kızartma yemedikten sonra, arada bir keyifle yenen yoğurtlu patlıcan biber kızartmasının belki de zararından çok yararı vardır. 

Bugün hemen hemen herkesin bildiği karnıyarığı, kızartmadan yapacağız.

MALZEMELER:

8 Adet karnıyarık yapmaya uygun ufak kemer patlıcan.

1 adet irice soğan

200 gr. dana kıyma

Arzuya göre 1 çay kaşığı dolma fıstığı

3 yemek kaşığı riviera tipi zeytinyağı

Biraz maydanoz

4-5 yemek kaşığı domates püresi ( Ben bu mevsim henüz geçen yazdan hazırladığım kavanoz domates pürelerimi kullanıyorum.)

 1 adet yeşil biber

Süslemek için 1 adet domates ve 2 adet yeşil biber

YAPILIŞI:

Yıkanmış patlıcanlarımızın kabuklarını fotoğrafta görüldüğü gibi alaca tabir edildiği şekilde ayıklıyoruz. Bir yüzünden bıçakla boydan boya yarıyoruz. 5 dakika kadar tuzlu suda bekletip kuruluyoruz. Eğer kızartarak yapacaksanız o zaman 10-15 dakika tuzlu ve sirkeli suda bekletmenizi öneririm ki patlıcanlar fazla yağ çekmesin. Büyükçe bir oluklu ızgara tavasını veya ocak üzerinde tost yapmaya yarayan kıstırmalı tost aletini ısıtıp bir mutfak fırçası yardımıyla yağlıyoruz. Patlıcanları içleri pişip, kabukları da hafifçe kızarana kadar, yaklaşık 10-15 dakika alt üst ediyoruz. Bu esnada tavla zarı gibi kesilen soğanımızı 1 kaşık yağ ile sahanımızın kapağı kapalı olacak şekilde pişiriyoruz. Arzu eden kapağı açık olarak kavurabilir ancak bu usul mide için biraz ağır oluyor. Ardından kıymamızı soğanlarla beraber iyice karıştırarak pembeleştiriyoruz, içine iyice minik doğranmış yeşil biber, 1-2 kaşık domates püresi, tuz, kara biber, ve arzuya göre fıstıkları ve 1 kahve fincanı da su ilave ediyoruz. Biraz da ince kıyılmış maydanoz* ekledik mi karnıyarığın içi hazırdır. Patlıcanlarımız ocak üzerinde pişireceksek bir karnıyarık tenceresine**, fırında pişireceksek yine yayvan bir fırın kabına yerleştirdikten sonra içlerini doldurup süslüyoruz. Pişireceğimiz zaman üzerlerine 1,5 bardak suya karıştırılmış 3-4 kaşık domates püresini döküyoruz. İster fırında ister ocakta pişirelim yemeğimizin üzerine su eklemek gerekirse bu suyun muhakkak sıcak olmasına dikkat ediyoruz.

İşte size sağlıklı bir patlıcan yemeği. Hele ki fırında pişirirseniz kızartılarak yapılandan ayırd etmek mümkün olmuyor.

Sözün burasında tam da yeri gelmişken sizlerle çok önemli bir konuyu paylaşmak isterim. Çevreyi korumak ve sağlıklı ürünler tüketebilmek için verilen mücadele evde başlıyor. Yapılabilecek şeylerden bir tanesi de kızartma yağı atıklarının yer altı sularına ve denizlere karışmasını önlemek için özel kaplarda toplanıp bu işle ilgilenen kurumlara teslim edilmesidir. Bu konuda bildiklerimi detaylı olarak önümüzdeki günlerde yazacağım. Bu dünya hepimizin…

Afiyet olsun! Sofranız neşeyle dolsun.

Yanına Ne Yakışır: Karnıyarık deyince yanına, Türk Mutfağı geleneklerine göre aklımıza hemen pirinç pilavı ve cacık gelir. Siz isterseniz cacık yerine mevsim salatası, pirinç yerine bulgur pilavı yapabilirsiniz.

*Ben bütün kış mutfak penceremin önünde yetiştirdiğim maydanozları kullandım. Gördüğünüz gibi körpecik oluyorlar. Size de en azından nane, dereotu ve maydanozunuzu balkonda veya mutfak pencerenizin önünde yetiştirmenizi öneririm. Önümüzdeki günlerde balkon bahçeciliği konusuna geniş yer vereceğim…

** Yüksekliği en fazla  4-5 parmak olan yayvan  tencere.

 Patlıcan Hakkında:

İnce uzunlarına kemer, şişman olanlarına ise, bostan veya topan dediğimiz patlıcanın neredeyse hiç kalori vermediğini ama buna karşılık birçok vitamin ve az da olsa nikotin içerdiğini biliyor muydunuz? Anavatanı Hindistan olan bu sebzeyi Akdeniz ülkelerine İspanyollar getirmişler. Ağrıları giderdiği, vücuttaki fazla suyu attığı, karaciğere, kalp çarpıntısına ve şeker hastalığına iyi geldiği söylenir. Patlıcan çiğ yenmemesi gereken sayılı bitkilerden biridir.